..::FaCia FoRuMLaRı::..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

FaCia Forumlarına Hoşgeldiniz..
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Son Eklenen Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
Salı Ocak 20, 2009 7:15 pm
Paz Ocak 18, 2009 8:19 pm
Paz Ocak 18, 2009 6:47 pm
Paz Ocak 18, 2009 4:06 pm
Paz Ocak 18, 2009 2:12 pm
Paz Ocak 18, 2009 2:03 pm
Paz Ocak 18, 2009 2:02 pm
Paz Ocak 18, 2009 1:53 pm
Perş. Ocak 15, 2009 10:44 pm

 

 SAVAŞIN YENİ YÜZÜ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Şimal
Admin
Şimal


Mesaj Sayısı : 883
Kayıt tarihi : 01/01/09
Yaş : 39
Nerden : suskunluklardan

SAVAŞIN YENİ YÜZÜ Empty
MesajKonu: SAVAŞIN YENİ YÜZÜ   SAVAŞIN YENİ YÜZÜ Icon_minitimeSalı Ocak 13, 2009 7:58 pm

KİTABIN ÖZETİ :

KİTABIN ANA BÖLÜMLERİ :

1. Gürültülü 21 nci yüzyıl.

2. Nükleer ve Radyolojik Silahlar.

3. Biyolojik Silahlar.

4. Kimyasal Silahlar.

5. Gelişmiş Konvansiyonel Silahlar ve Askeri Teknoloji.

6. Balistik ve Cruise füzeleri.

7. Biyolojik ve Kimyasal Gaz Kaçağı.

8. Süper Terörizm.

9. İran körfezi savaşından çıkarılan dersler.

10. Amerikan stratejisi saldırı altında.

11. Anti-Strateji.

12. Birlikleri değil, ateş gücünü yoğunlaştırma.

13. Hedefe nasıl ulaşırız?

14. Sonuç.

1. GÜRÜLTÜLÜ 21 NCİ YÜZYIL

Eski CIA yöneticisi James WOOLSEY tarafından kullanılan bu terim geleceğin yayılma yanlılarının büyük bir NBC cephane ve bunları kullanacak silah sistemlerini oluşturmak yolundaki karanlık emellerini gerçekleştirmek için harıl harıl çalışmalarına atfen kullanılmıştır.

Kitle İmha Silahı (KİS) sahibi devletler bu silahların üstün yanlarını kullanan yeni Askeri Operasyon konseptleri geliştirmektedir.

Bugünkü Amerikan Stratejisi uzun geçmişi olan konvansiyonel model üzerine inşa edilmiş olmakla beraber biyolojik ve kimyasal silahlar ABD kuvvet intikaline etki edecek unsurlar olarak gözardı edilmemektedir.

Bu stratejinin yaklaşımını oluşturan 2 temel doktrin :

1. Kaybedilen bölgeyi geri almak ve statükoyu sağlamak üzere KARŞI TAARRUZ

2. Birbirinden çok uzak bölgelerde kabaca aynı zamanda İKİ SAVAŞ Konvansiyonel Harp modeli gittikçe büyüyen KİS tehdidini umursamadığı için ABD.’nin gerçekten karşı karşıya kaldığı riskleri ortaya koymaktan aciz olarak görülmektedir.

Sorun gelecek 10 yıl içinde KİS sahibi düşmanların ABD.’nin kuvvet intikal stratejisini sekteye uğratacak kabiliyete erişebilecek olmalarıdır.

Şu anki stratejinin başarısı gidilecek liman, havaalanı ve askeri üsse tam erişime ve bunları savaşın sonuna kadar kullanmaya bağlıdır.

2. NÜKLEER VE RADYOLOJİK SİLAHLAR

Nükleer silah ve füze üreticisi olan,

Batılı olmayan ülkelerin Körfez Savaşından çıkardıkları önemli derslerden bazıları şöyledir:

Kuzey Kore için: “ABD.’nin kuvvetlerini biriktirmesine izin verme gücünü kullanmalarına, inisiyatifi ele almalarına ve ABD.’nin az bir kayıpla savaşmalarına izin verme.”

Hindistan için :” Elinizde nükleer silah yoksa ABD ile savaşmayın .”

Batılı olmayan diğer ülkeler için bu ders daha açık bir ifade ile şöyledir:

” Eğer Nükleer silahın varsa ABD seninle harbe girmez.”

Bu bölüm doğu ve uzakdoğu ülkelerindeki Nükleer Silahlanma faaliyetlerine açıklık getirmektedir. Bu yarışa katılan devletlerden en önemlileri ise Hindistan ve Pakistan’dır.

Resmi olarak nükleer güç sahibi olan 5 ülke(ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere) dışında Pakistan ve Hindistan gayri resmi olarak kabul edilmekte bunların dışında bu yarışa dahil edilen ülkeler 3 grupta toplanmaktadır.

1. Kapalı Ülkeler : İsrail ve Kuzey Kore (Sahip ülke)

2. Sınırdaki Ülkeler : İran, Irak, Libya, Tayvan, Japonya, Güney Kore (Muhtemel Sahip Ülke)

3. Sınıra Yakın Ülkeler : Nükleer konuma sahip olmakla birlikte, bir tehditle karşılaştıklarında, bir rejim değişikliği oluştuğunda yeni bir politika izlenirse niyetleri değişebilecek olan ülkelerdir. Mısır ve Cezayir bu gruptadır. Türkiye’de İran ve Irak’ın durumuna göre nükleer konumunu gözden geçirebilir.

ABD.nin bu 3 grup ülkeyi izlemesi bakımından nükleer silah üretmek ve kullanmak için gerekli aşamalar ortaya konmaktadır. Bu aşamalar;

- Nükleer silah malzemesinin elde edilmesi,

- Uranyum ve Plütonyum cevherinin işlenmesi,

- Silah üretimi,

- Silahların denenmesi ve kullanılması,

Bu aşamalara örnek olarak Irak’ın nükleer silah programı ortaya konmuş ve Körfez Savaşına kadar olan dönemde bu programı nasıl uyguladığı açıklanmıştır.

Nükleer teknolojinin aktarılmasında en önemli satıcı ülkeler Çin ve Kuzey Kore olarak belirlenmiştir.

3. BİYOLOJİK SİLAHLAR

Bir önceki bölümde olduğu gibi bu bölümde yine Biyolojik Silahlar, bu silahlara sahip olan ülkeler, Biyolojik Silah üretme aşamaları , programlar ve Irak’ın Biyolojik Silah Üretme programı anlatılmaktadır.

Dünyada Biyolojik Silah Sahibi Ülkeler :

Tasdikli Sahipler : Rusya (Resmi sahip)

Muhtemel Sahipler : Çin, Hindistan, Tayvan, İran, Irak, Suriye,

Şüpheli Programlar : Mısır ve Libya

Bu bölümde biyolojik silahların ne kadar tehlikeli bir silah olduğu kullanılması halinde çok büyük tahribata sebep oldukları, Irak’ın elindeki güç ve BM komisyonunun Irak’taki faaliyetleri ortaya konmaktadır. Irak halen bu gücünü korumaktadır. Uluslar arası izleme bittiği an Irak yeniden üretime geçecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Şimal
Admin
Şimal


Mesaj Sayısı : 883
Kayıt tarihi : 01/01/09
Yaş : 39
Nerden : suskunluklardan

SAVAŞIN YENİ YÜZÜ Empty
MesajKonu: Geri: SAVAŞIN YENİ YÜZÜ   SAVAŞIN YENİ YÜZÜ Icon_minitimeSalı Ocak 13, 2009 7:59 pm

4. KİMYASAL SİLAHLAR

Bu bölümde Kimyasal Silahların özellikleri, etkileri, sahip ülkeler, kimyasal silah programları, Irak’ın kimyasal silah programı, Körfez Savaşında kimyasal silahların kullanım ve etkileri anlatılmaktadır.

Özellikle İran, Irak, ve Suriye’nin bu silahlarla nasıl bir güç elde ettikleri sergilenmekte ve ABD ile müttefiklerinin nasıl bir tehdit altında oldukları anlatılmaktadır.

Dünyada Kimyasal Silah Sahibi Ülkeler :

Onaylı Sahipler : ABD, İran, Irak.

Muhtemel Sahipleri : Kazakistan, Ukrayna, Afganistan, Burma, Çin, Kuzey Kore, Tayvan, Vietnam, Mısır, İsrail, Suriye, Etyopya.

Şüphelenilen : Fransa, Pakistan, Güney Kore, Tayland, Libya, Somali, Güney Afrika, Şili, Küba.

2-3ve 4 ncü bölümlerde NBC silahlarına sahip ülkelerle ilgili çarpıcı sayılar

Hindistan : 20-25 Nükleer silaha sahip olabileceği,

Pakistan : 5-10 Nükleer silaha sahip olabileceği,

İsrail : 100-200 Nükleer silaha sahip olabileceği,

Kuzey Kore : 3-5 Nükleer silaha sahip olabileceği,

İran : 2005-2007 yıllarında Nükleer silaha sahip olabileceği,

Dağılan Sovyetler Birliği: 30.000 Nükleer Savaş Başlığının bulunduğu.

Dağılan Sovyetler Birliğinin sökülen savaş başlıkları 2003 yılında dünyada plütonyum sınıfı 40.000 bombaya yeterli olacak. Uranyum sınıfı bomba olarak ise, bu kapasite 65.000 olabilecektir. Terörist grupların dağılan Sovyetler Birliğinin silahlarını ele geçirirerek kullanılması çok yüksek bir ihtimale sahiptir. Rusya’dan çalınan veya kayıp bombaların varlığı bunu doğrulamaktadır.

1994’te Kazakistanlı hükümet yetkilileri kendilerine Sovyetlerden 20 adet nükleer silah yapımına yetecek 460 Kg. zenginleştirilmiş Uranyum kaldığını fark etmişlerdir. Bunun İran tarafından ele geçirilmeye çalışıldığını öğrenmiş ve bunun üzerine Uranyumu 20 milyon Dolara ABD.ne satmışlardır.

* Irak 19 mahalde silah programını sürdürmüştür. Toplam 56 Nükleer tesisi, tespit edilmiştir. (10 tanesi Nüve tesis olarak bilinmektedir.)

* Irak Biyolojik Silah Programını 1985’te başlamış, 1988’de 1500 Lt. olan Şarbon üretimi-1989’da 8425 Lt.ye ulaşmıştır. 1990’da 6000 Lt. Konsantre Botulinium zehiri buna eklenmiştir. Irak’ın Körfez Harbi esnasında biyolojik silah kapasitesi : 8500 Lt. Şarbon 19.000 Lt. Konsantre Botulinium (10.000 Lt. Scud Başlıklarında)

Irak’ın kimyasal silah programı 23 tesiste sürdürülmüş savaştan sonra 12.000’den fazla cephane ( 6000 tane sarin doldurulmuş 122mm.Roket) 250 ton Hardal gazı BM müfettişlerince imha edilmiştir. Irak hala 200 ton VX üretebilecek kapasiteye sahiptir.

5. GELİŞMİŞ KONVANSİYONEL SİLAHLAR VE ASKERİ TEKNOLOJİ

Soğuk Savaşın sona ermesi uluslararası silah piyasasında bir patlama yapmıştır. Bunun önemli bir sebebi de batılı olmayan ülkelerin modern silah ve teknolojiye sahip olma istekleridir.

1990’lı yıllarda en çok satılan Askeri teknoloji şunlardan oluşmaktadır.

- Reaktif Zırh : Rusya, Ukrayna.

- Uydu Fotoğrafçılığı : Fransa, Rusya, Çin, ABD.

- Askeri Gözlem Uyduları : Fransa.

- Erken Uyarı Uçağı : Rusya, ABD, İsrail.

- Yakıt İkmal Uçağı : ABD, İsrail.

- Balistik Füze Savunma Sistemi : Rusya, Fransa, İsrail, ABD

- Balistik Füze Savunmaları için karşı önlemler : Rusya, Çin, Kuzey Kore.

- İzlenmesi güç teknolojiler :

- Stealth –Savar Radarlar : Rusya, Çek Cumhuriyeti.

- Lazer Silahları :

- Dizel- Elektrikli Denizaltı : Rusya, Almanya, İsviçre,Hollanda Fransa, Avustralya.

- Kriptolojik araç-gereç : Rusya.

Bu dönemde değişik ülkeler tarafından yılda yaklaşık 5-10 milyar dolarlık yasadışı silah satışı yapılmıştır.

* Eski Sovyet liderlerinin de katıldığı Moskova merkezli bir Rus çetesi PKK’ya silah sağlamak için uluslararası bir silah kaçakçılığı organizasyonu yapmışlardır.

Rusya’nın Moldova’daki 14 ncü Ordusunun envanterindeki silah, araç ve gerecin sadece%30’u bulunabilmiştir.1992’de her biri 20 ton top mermisi taşıyan 1118 vagon kaybolmuştur.

Silah karaborsası oluşturulan ülkelerden bazıları Bulgaristan, Portekiz, Ukrayna, Bolivya olarak bilinmektedir. En çok konvansiyonel silah satışı ise Rusya ve Çin tarafından yapılmıştır.

Çin, Irak ve Kuzey Kore satıcı ve alıcı olarak sık sık silah ve teknoloji karaborsalarında görülmektedir.

6. BALİSTİK CRUİSE FÜZELERİ

NBC silahlarına sahip olan yada geliştirme aşamasında olan her ülke aynı zamanda bu silahları hedefe ulaştıracak Balistik ve Cruise programlarının peşindedir.

ABD ve müttefikleri için bu füzeler önemli bir tehdittir. Dünyada 24 kadar ülke 1100 librelik savaş başlığını 185 mil ve daha ötesine yollayacak Balistik füzelere sahiptir.

Dünyada Balistik Füzelere Sahip Ülkeler :

Rusya, Fransa, İngiltere, ABD, Çin, Bulgaristan, Afganistan, Mısır, Hindistan, İran, Irak, Suriye, İsrail, Kuzey Kore, Libya, Pakistan, Suudi Arabistan ve Yemen’dir.

Füzeye sahip olmanın iki yolu vardır. Birincisi mevcut bir füze sistemini satın almak ve geliştirmek, ikinci yol ise barışçıl bir uzaya fırlatma sistemi için yardım almak ve bu kabiliyeti geliştirmektedir.

Dünya’da füze teknolojisini ihraç eden ülkeler Rusya-Çin ve Kuzey Kore’dir. İran, Irak, Libya ve Suriye bu ülkelerin teknolojisini alarak füze sahibi olan ülkeler durumundadır. Bugün İran 1240 millik füze menziline sahiptir. Bu menzil Avrupa’nın bir bölümünü içine almaktadır.

Cruise füzeleri teknoloji denetimi ile sınırlandırılmış olup, dünyadaki füze ticareti nedeniyle 1997 yılında 73 ülke Cruise füzelerine sahip olup, 19 ülke bu füzeleri üretip, 12 ülke bunları ihraç etmektedir.

7. BİYOLOJİK VE KİMYASAL GAZ KAÇAĞI

Bu bölümde Körfez Savaşında koalisyon kuvvetlerinin maruz kaldığı biyolojik ve kimyasal taarruzlar ile bunların etkileri anlatılmaktadır.

ABD kamuoyundan Körfez Savaşında ABD askerlerinin maruz kaldığı bu taarruzlardan etkilendikleri saklanmış ancak askerlerin ve ailelerin şikayetleri incelendiğinde körfez savaşında bu silahların kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Yaklaşık 100.000 askerin ve pek çok aile ferdinin çekmekte oldukları hastalıkların nedenleri hala bir esrar perdesi olarak görülmektedir. Pentagon ve diğer yetkililer bunun Körfez Savaşında kullanılan biyolojik ve kimyasal silahların etkisi nedeniyle olduğunu kabul etmemektedir. Bu konuda körfez savaşında yaşanan olaylar örtbas edilmekte ve sessiz kalınmaktadır.

8. SÜPER TERÖRİZM

Bu bölümde 26 Şubat 1993 tarihinde, Newyork şehrinde, Dünya ticaret binasında meydana gelen patlama ile 25 Haziran 1996’da Suudi Arabistan’ın Dahran kentinde Hobar kulelerinde meydana gelen patlamalar baz alınarak uluslararası terörün nelere mal olabileceği açıklanmaktadır.

ABD hem kendi ülkesi içinde, hem de ülke dışına gönderdiği kuvvetlerinin bulunduğu bölgede teröristlerin yapacağı bu saldırılara karşı gerekli tedbiri almak zorundadır. Aksi taktirde kamuoyuna açıklayamayacağı zararla karşılaşabilir. Kuvvet intikali bu tehdide açıktır.

9. İRAN KÖRFEZİ SAVAŞINDAN ÇIKARILAN DERSLER

Körfez savaşından çıkarılacak en önemli ders savaşın eşsiz koşulları dolayısıyla ABD’nin Okyanus aşırı kuvvet intikali stratejisini tam olarak geçerli kılmadığını görmektir.

İkinci önemli ders ise bölgesel düşmanların elindeki KİS’nın ABD Askeri stratejisinin esas elemanlarını etkisiz hale getirebilecek olmasıdır.

Yığınaklanma süresince Irak’ın belki de en büyük hatası bu kadar uzun süreli bir yığınaklanmaya sessiz kalması olmuştur.

Dünyada Kritik bölgelerde Kitle imha silahlarına sahip olma ABD Askeri stratejisini bozma yada onun en önemli iki varsayımını yıkma ile ilgilidir. Bunlarda Zaman ve Erişimdir.

10. AMERİKAN STRATEJİSİ SALDIRI ALTINDA

KİS donanımlı düşmanların ABD’ne karşı hedefleri arasında şunlar olabilir.

1- ABD.’ni caydırmak,

2- ABD.’nin indirme (yığınaklanma) ve muharebe harekatını kesintiye uğratmak,

3- ABD.’nin müttefiklerinin, liman, hava alanı ve diğer kabul tesislerini ABD’nin kullanmaması için zorlamak,

4- Rejimlerinin iktidarda kalması için KİS tehdidinde bulunarak ABD.’ni harp amaçlarındaki bir kısıtlılığa zorlamak,

Bu bölüm ABD stratejisinin en önemli 2 varsayımının yani yığınaklanma için gerekli zamanın ve kuvvetin yığınak bölgelerine erişiminin KİS sahibi düşmanları tarafından nasıl engellenebileceği ve Körfez harbinde bu konuda meydana gelen olumsuz gelişmeler üzerinde durmaktadır. Yığınaklanma için geçen süre uzamıştır. Aynı zamanda Müttefik ülkeler üs ve limanlarının sürekli olarak kullanılmasına izin vermemişlerdir.

11. ANTİ – STRATEJİ

Bu bölümde Clinton yönetiminin kuvvet yapısıyla ilgili çalışma ve stratejileri açıklanmaktadır.

Bu stratejiye göre KİS ve füze tehdidine karşı yaklaşım 3 kategoriye bölünmüştür.

1- Nükleer caydırıcılık.

2- Harekat alanı savunması.

3- Karşı güç.

Başlangıçta Nükleer caydırıcılık ile kuvvet intikalini tamamlamak, müteakiben savunma yoluyla ABD kuvvetlerine karşı düşman saldırılarının etkisini azaltmak.

Üçüncü olarak karşı güç ile düşmanın elindeki kitle imha silahlarının düşman kullanmadan önce imhasını sağlamak esastır.

12. BİRLİKLERİ DEĞİL ATEŞ GÜCÜNÜ YOĞUNLAŞTIRMA

İnsan ve arazi kaybını engellemek amacıyla KİS ile donanmış bir düşmana karşı yapılacak ABD taarruzu ani ve tahrip edici olmalı ve düşman hedefine ulaşmadan çok önce durdurulabilmelidir. Bu nedenle ABD odağını Asker yığma ve Karşı Taarruz safhalarından ani Taarruz ve Savunma safhalarına kaydırarak mevcut stratejiden kaynaklanan önemli askeri riskleri azaltacak entegre bir konvansiyonel – KİS stratejisi ve bunu destekleyen kuvvet yapısı geliştirmelidir.

Bunu sağlamak için uzun menzilli taarruzun güçlendirilmesi istihbarat, gözetleme ve keşif, harekat alanı destek uçakları, uçak gemisi uçakları, harekat alanı füzesi ve hava savunma sistemleri, dağınık kara muharip hücreleri konularını ele almak ve bu sistemlerde etkinliği sağlamak esas olmalıdır.

13. HEDEFE NASIL VARIRIZ ?

Bu bölümde yeni strateji belirlenirken Hava Kuvvetleri esas alınarak güçlendirilmesi gereken sistemler, silahlar ve kuvvetler önerilmektedir. Mevcut tehditler bertaraf edilerek kuvvet intikalini yapmak üzere :

*- Küresel vuruş açığını kapatmak,

- Uzun menzilli tam isabetli vuruş sağlamak,

- İstilayı durdurmak,

- Harekat alanı girişine bağlı kuvvetleri konuşlandırma,

- Tam isabet kaydeden silahlar ve cephane kullanma,

- Mevcut olup geliştirilmesi gereken uçaklar,

(B-52, B-1, B-2, F-117, F-22, F/A -18 gibi)

- Komuta kontrol sistemleri ve keşif gibi hususlar üzerinde durulmalıdır.

Bu konuların düzenlenmesi için kaynakların arttırılması ve özellikle Stratejik Hava Kuvvetlerinin yeniden yapılandırılması önerilmektedir.

14. SONUÇ

Global Keşif – Vuruş kompleksi oluşturarak mutlak uyarı ve sürprizlere engel olunmalıdır.

Hava Kuvvetleri güçlendirilmelidir. Hava hakimiyeti Amerikanın bütün silahlı Kuvvetlerini bölgeye konuşlandırmasını mümkün kılacaktır.

Soğuk savaş dönemindeki konsepte göre savaşın 4 evresi vardır.

1- Baskın şeklinde Taarruz

2- Stratejik Savunma

3- Yığınaklanma

4- Karşı taarruz

Yoğun insan gücüne dayalı bu evrelerle günümüzde kesin sonuç almak zordur. KİS sahibi bir düşmana karşı bu savaş biçimi yanlıştır.

En doğru strateji uzun menzilli Taarruz Uçakları ile düşmanın Kara Taarruzunu engellemektir. Bu da Hava kuvveti ile mümkün olur.

Uzun menzilli vurucu güç ve Global Vuruş – Keşif kuvveti ile Ağır Kara Tümenlerinin, kara ve denizde konuşlanmış birliklerin erken sevkiyat programından kaynaklanan problemler yumuşatılabilir. Böylece birkaç saat içinde tam isabet silahları ve uzun menzilli uçaklara işgalci güçler törpülenebilir, mütecavizin KİS, zırhlı araçları ve Askeri kabiliyeti imha edilebilir.

SONUÇ :

A- KİTABIN ANA FİKRİ

Günümüzde değişen tehdit ortamını açıklayarak ABD’nin Körfez savaşı sonrasında oluşturması gereken yeni stratejiyi belirlemektir.

B- KİTABIN GETİRDİĞİ YENİLİKLER

ABD yönünden soğuk savaş döneminde kabul edilen ve mütecavize insiyatifi bırakan bir konsept yerine başlangıçtan itibaren insiyatifi elde bulundurmak bunun için de uzun menzilli Füze ve Hava Kuvvetleri ile yığınaklanmaya zaman kazandırmak için yapılması gereken faaliyetleri önermektir. Yazar, İnsan ve Arazi kaybetmeden, KİS’na sahip olmanın düşmana verdiği avantajı Hava Kuvvetleri ile elinden almayı hedefleyen bir Hal Tarzı ileri sürmektedir.

C- KİTAP HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER

Kitap özellikle dünyadaki yeni tehdidin süper Terörizm olduğunu çok sağlam delillerle açıklamaktadır.

Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri açısından bölgede ne gibi bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu gösteren; özellikle, geliştirilecek bir Füze Programına ne kadar ihtiyacımız olduğunu açıklayan bir kitaptır. Kitap incelenirken içeriğinin bu yönüyle incelenmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
SAVAŞIN YENİ YÜZÜ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
..::FaCia FoRuMLaRı::.. :: Genel Kültür :: Kitap Tanıtımları-
Buraya geçin: